Tarihçe 24 Kasım 2023, 17:29
İdil
İdil ( Beth -Zabdai ) Azech, Hezex, M.Ö.500 ‘lü yıllarda yaşamış olan Suriye'de bulunan Tedmur olarak bilinen Palmira Kentinin Kraliçesi Zenobyanın eşi Zabdai bu bölgede ( İdil, Kuzey Suriye ve Musul’a ) hakimiyetini sürdürmüştür. Bu günkü İdil-Beth Zabdai ( Zabdai’n Evi, Bereketin Evi, Mağdurun Evi ) adı ile bölgenin başkenti olarak biliniyordu. Kral Zabdai’n hakimiyeti M.Ö. 539 a kadar sürmekle birlikte Persler ile yapılan savaşta hakimiyet Perslere geçmiştir. Milat zamanında ise Romalılar ile Yunanlılar bölgeyi birlikte yönetmeye başlıyor. M.S.320 yıllarından sonra bölge Bizans İmparatorluğu hakimiyetine geçiyor. M.S. 700’ lü yıllarından sonra İslamiyetin yaygınlaşması ile birlikte bölgeye gelen Halifeler de bir dönem bölgede hakimiyet kuruyor. M.S. 1200 ile 1300 yılları arasında yapılan çeşitli savaş ve baskınlardan sonra Beth Zabdai ismi Azech olarak halk tarafından değiştiriliyor. Azech İsmi halkın bir çok savaş ve baskın yaşamasından dolayı Azech kelime anlamı ‘’ Direnen ‘’olarak biliniyor ve bu nedenle de bu ismi alıyor. Halkın geneli Süryani olup Süryanice konuşuluyordu. M.S.1200 ile 1400 arasında Artukluların bölgede ki hakimiyetleri nedeniyle dilleri yasaklanmış olup sadece Arapça diline müsaade edilmiştir. Halkın bugüne kadar Arapça bilmelerinin nedenlerinden bir tanesi de budur. Aynı dönem de Timur’un bölgeye gelmesi ve birçok tahribatı yapması da söz konusu dur. Halkın M.Ö. ki yıllarda Pagan dinlerini önemseyip bölgede çeşitli güneş tapınakları olduğu rivayet ediliyor. Görüldüğü gibi Asurlular, Persler, Yunanlılar, Romalılar, Araplar, Kürtler ve Türkler bölgenin tarihinde önemli roller oynamışlardır.
Geçmişte büyük uygarlıkların kurulduğu Mezopotamya bölgesinde yer alan İdil, Beth-Zabdai yada Hezex olarak bilinen ilçe Süryani, Ezidi ve Müslümanlar açısından önemli değişik tarihi zamanlarda çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmış ve her uygarlıktan bugüne değinen izler bırakan bir yerleşim yeri olarak bilinir. İdil ismini ise 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda almıştır.
İdil; 18 Mayıs 1990 tarih ve 20522 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 16 Mayıs 1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Mardin’den ayrılarak Şırnak İline bağlanmıştır. İlçe merkezin nüfusu 28.199, köylerle birlikte genel nüfusu ise76.523’dir. İdil merkezde 5 Mahalle bulunmakta olup, Sırtköy ve Karalar olmak üzere 2 beldesi, 64 köyü ve 24 mezrası bulunmaktadır; ayrıca Şırnak’ın en çok köyüne sahip ilçesidir. 1980 yıllara kadar Süryani nüfusun ağırlıkta olduğu ilçe merkezinde yurt içi ve yurt dışı göçlerle Süryani nüfus azalmış ve 7-8 aileye kadar düşmüştür.
COĞRAFİ YAPI
İlçenin Yüzölçümü 1224 km² olup, rakımı ise; 773 metredir. İdil Şırnak İline 75 kilometrelik bir yol ile bağlıdır. Doğusunda bulunan Cizre’ye 30 km., batısında bulunan Nusaybin’e 73 km. ve Midyat’a 60 km, mesafededir. İlçenin kuzeyinde Dargeçit ve Güçlükonak, güneyinde ise Suriye sınırı bulunmaktadır. İlçenin Suriye ile 24 kilometre sınırı olup sınır kapısı bulunmamaktadır. İlçemiz ulaşım açısından önemli iki karayolu bağlantısının arasındadır. Bunlardan birisi Cizre-İdil-Midyat-Mardin-Batman bağlantısını sağlayan karayolu diğeri ise, Irak-Türkiye bağlantısını sağlayan E-24 (İpek Yolu) karayoludur. Ayrıca hava yolu ulaşımında ilçemize ve bölgemize büyük katkı sağlayan Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı, 2013 yılında hizmete açılmıştır. İlçemiz ile Cizre ilçesi arasında bulunan havalimanı İdil’e yaklaşık 13 km mesafededir ve İstanbul ve Ankara’ya her gün direk uçuşları mevcuttur.
İdil’in kuzey ve kuzey batısı dağlık ve engebelik, güneyi ise ovalık bir arazi özelliğini gösterir. Arazi yapısı İlçenin kuzeyinden güneyine doğru alçalarak dağlık ve engebelik yapıdan, düz ovaların yer aldığı bir görünüşe bürünür. Karasal iklimin egemen olduğu İdil’de yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. Bitki örtüsü bakımından ilçe fakir bir yapıya sahiptir. İlçe geneli bozkır bir görüntü arz eder. İlçenin kuzeyindeki Dicle nehri, Güçlükonak ile arasında doğal bir sınır oluşturur. Ayrıca İlçe ile Dirsekli köyü arasından geçen baharda yağan ve eriyen kar sularını toplayan, yazın da kuruyan Saklan deresi mevcuttur.
TARİHİ YERLER
Timur Çeşmesi: İlçede 15. yüzyıldan kalma Timurlenk tarafından yapılan tarihi TİMUR ÇEŞMESİ bulunmakta olup bu eser Anadolu’da Timur adı ile anılan tek eserdir. 2016 yılında barikat ve hendek döneminde tahrip olmuştur.
Meryem Ana Kilisesi: Tarihi M.S. 57. Seneye dayanan idil Meryem Ana Kilisesinin ilk isimi Mor Yuhan olarak geçmektedir. Bölgeye ilk gelen havarilerden Mor Yuhan ve Maria Magdalena gibi havarilerin bölgeye gelip Hristyanlığı müjdelemeleri ile Halk Hristyanlığı kabule geçtikten sonra bugünkü Meryem Ana Kilisesi Mor Yuhan ismi ile kuruluyor. Meryem Ana Kilisesi M.S. 57, yılda Antakya da bulunan ve Hıristiyanlığı kabul eden ilk kilise olarak bilinen Mor Petrus Kilisesinden sonra, Hıristiyanlığı kabul eden ikinci en eski kilise olarak bilinmektedir. Meryem Ana Kilisesi ismini ise 1710 da almıştır. 3 bölüm olarak yapılmasına karşın bugün 2 bölümü mevcut olup 1 bölümü gerek yıkımlar gerek tarihte yapılan savaşlardan veya doğa olaylarından dolayı yıkılmıştır.